Özel eğitim anaokulunun iç dünyasını, görevli personelin rollerini ve tüm yükü sevgiyle taşıyan özel eğitim öğretmenlerinin hikâyesini okuyun. Gerçek kahramanlar göründüğünden çok daha fazlasını yapıyor.
Kapının Ardındaki Gerçek Dünya
Dışarıdan bakıldığında, özel eğitim anaokulları sıcacık sınıfları, neşeyle oynayan çocukları ve renkli oyuncaklarıyla cennetten bir köşe gibi görünür. Ancak içeri adım attığınızda fark edersiniz ki bu okulda, bazı şeyler yalnızca duvarları değil, yürekleri de aşındırır.
Güzel görünsün diye boyanmış duvarların arasında herkesin bir rolü, bir yeri vardır. Ancak bazı görevler sadece bir unvandan ibaretken, bazıları kalpten kalbe uzanan bir bağın, sabrın, gözyaşının ve umudun adıdır.
Müdür: Makam Var, Etki Yok
Çoğu özel eğitim anaokulunun yöneticisi, özel eğitim hakkında temel bilgiye dahi sahip değildir. Ya sınıf öğretmenliğinden norm fazlası ile geçmiş, ya da okul öncesinden yönetime kaçmıştır. Çoğu zaman odasından çıkmaz, elinde telefon, ekran başında vakit tüketirken öğretmenleri çalışmamakla suçlar. Oysa sınıflarda sessizce yaşanan krizleri, sadece bir bakışla çözen öğretmenlerin emeğini görmekten uzaktır.
Bir öğretmenin günde kaç kez elini yıkadığı, kaç kez çocuğun altını değiştirdiği, kriz anında bedenini nasıl siper ettiğini bilmez. Ona göre “işini yapan öğretmen” sessiz olandır. Ama özel eğitim öğretmeni sessiz kalamaz; çünkü her sessizlikte bir çocuğun feryadı olabilir.
Müdür Yardımcısı: İki Taraflı Denge Oyunu
Müdür yardımcısı, çoğunlukla ara dengeyi kurmaya çalışır. Müdür kadar kopuk değildir, ama öğretmen kadar da içinde değildir sürecin. Sorun çıkmasın diye genellikle görmezden gelir, öğretmenin haklı çığlıklarına karşı “idare edelim” der. Az da olsa bazı yardımcılarda iyi niyet gözlemlenir, ama yetki sınırlı, çaba çoğu zaman etkisizdir.
Memur: Evrakların Bekçisi mi, Engel mi?
Okulun evrak işleri çoğunlukla tek bir kişinin kontrolündedir. Ve bu kişi, kendini öğretmenlerden üstün görür. Resmî işleri yavaşlatır, kimi zaman engeller. Genellikle torpille görevlendirilmiştir, küçük okullarda görev yapar çünkü rahattır. Öğretmen sınıfa koşar, öğrenciyle savaşır, memur ise dilekçenin tarihi yanlış diye geri çevirir.
Hizmetliler: Var Ama Yok
Temizlik görevlileri çoğu zaman sadece “orada” bulunur. Sınıfın hijyeni, çocuğun güvenliği gibi konular genellikle öğretmenlerin omzundadır. Oysa temiz bir ortam, özel gereksinimli çocuklar için hayati önem taşır. Ne yazık ki hizmetli, sınıfa uğramadığı gibi, kriz anında “o benim görevim değil” demeyi yeterli bulur.
Rehber Ablalar: Gerçekten Vicdanlı Olanlar Baş Tacı
Her çocuk, özellikle özel gereksinimli çocuklar, bir yetişkinin gözetimine ihtiyaç duyar. Rehber ablalar bu noktada kritik bir roldedir. Ama bu pozisyon sadece bedenen değil, vicdanen de orada olmayı gerektirir. Çocuğa sadece fiziksel destek değil, güven de vermelidirler. Eğer abla gerçekten işini hissederek yapıyorsa, öğretmen ona minnettardır. Ama sadece “orada bulunmak” yetmez, gönlünüzle de orada olmalısınız.
Okul Öncesi Öğretmenleri: Sınıfın Ucundaki Sessizlik
“Sınıf paylaşımı” adı altında aynı ortamda görev yapan okul öncesi öğretmenleri, çoğunlukla özel eğitimin dışına çekilir. “Benim alanım değil” diyerek kendini geri çeker, ne kriz anında ne de sınıf planlamasında sorumluluk almak istemez. Halbuki aynı sınıfın içinde bulunup hiçbir sorumluluğa dokunmamak, görünmezliği korumaktır. Öğretmen değil, seyircidirler adeta.
Bu durum tabii olarak zaman zaman tersine dönebilir, zira sınıf öğretmenliğinde norm fazlası olup, yer edinebilmek adına özel eğitime geçenler de özel eğitim sınıfında özel eğitim öğretmeni olabilir. Ayrıca bazı özel eğitim öğretmenleri de tabii olarak çürük elma çıkabilir. Ya da göre göre çürüyenlerde mevcut. Onlar yatıyorsa ben ne diye teyakkuzdayım diye körelir.
Ve Tüm Bunların Ortasında: Özel Eğitim Öğretmeni
Onlar bu yapının omurgasıdır. Her sabah gülümseyerek girer sınıfa, ama kalbinde bin parça yük taşır. Öğrencinin gelişim planını hazırlar, tuvalet eğitimini yönetir, kriz anını yönetir, çocuğun gözüne bakarak ne hissettiğini anlamaya çalışır. Tırnağı kırılan bir çocuğun ağrısını da, annesiyle vedalaşamayanın hüznünü de o hisseder.
Sadece öğretmen değildir; bazen hemşire, bazen psikolog, bazen anne, bazen güvenlik görevlisidir. Kriz çıktığında onu sakinleştirir, kriz bitince ağlayacak zamanı dahi yoktur. Çünkü diğer öğrenci ona bakıyordur. Çünkü biri daha “öğrenmeye hazır”dır.
Sevgi Olmadan Çekilecek Çile Değil
Bu işin bir meslek tanımı vardır ama gerçek tanımı gönül işidir. Sabırsız yapılmaz, sevgisiz hiç yapılmaz. Çünkü özel eğitim öğretmenliği, öğrencinin tek kelimesiyle gününüzü aydınlatabilir ama aynı zamanda göz göze bile gelmeyen bir çocuğun sessiz çığlığıyla sizi kahreder.
Yılmadan, vazgeçmeden, hep yeniden başlar öğretmen. Ve her adımı, sevgiden alınan güçle atar.
Sonuç: Ünvanların Ardında Gizlenen Gerçek Kahramanlar
Bu yazı, ismini tabelaya yazamayacağımız ama her çocuğun kalbine adını yazmış öğretmenler içindir.
Bu yazı, ne kadar sistem dışı kalırsa kalsın, kalpten çalışan tüm özel eğitim öğretmenlerine ithaf edilmiştir.
Çünkü bazı yükler, sadece sevene ağır gelmez.
Bu Yazının Faydalı Olabileceği Aramalar:
- Özel Eğitim Anaokulunda Görevli Personel Kimlerdir?
Her bir personelin görev tanımı ve uygulamadaki gerçek rolleri. - Özel Eğitim Öğretmeni Gerçekten Ne Yapar?
Teorik görevlerin ötesinde sahadaki sorumlulukları. - Özel Eğitim Neden Zordur?
Bu mesleğin sadece pedagojik değil, vicdani bir yanı da olduğunu anlatır. - Rehber Ablalar Neden Önemlidir?
Bu pozisyonun çocuğun güvenliği ve psikolojisindeki rolü. - Müdür ve Müdür Yardımcısının Gerçek Etkisi Nedir?
Yönetim kadrosunun uygulamadaki varlığı ve etkisizliği. - Okul Öncesi Öğretmeni ile Özel Eğitim Öğretmeni Farkı Nedir?
Sınıfın aynı ortamda olmasına rağmen sorumluluk paylaşımının yapılmaması.