Özel Eğitim Öğretmenliği Güncel Öğrenci Sayıları

Sözleşmeli öğretmenlik için maliye olur veriyor ve diyor ki tamam, 20 bin öğretmen alabilirsin.
Milli Eğitim bu sayıyı alıyor ve öğretmen açığı olan branşlarına oranla dağıtıyor.
Yani ilk verilen bu kota esasında her öğretmenlik bölümüne direkt olarak etki ediyor.

Hep diyoruz ya Özel Eğitimde açık çok, doğru çok ama milli eğitim kotasını orantılı olarak dağıtmak zorunda kalıyor ve eğerki alım kotası düşerse özel eğitimde nasibini bundan alır.
Sonucunda da taban puanlar yükselir. Peki ne kadar yükselecek?

İşte işin ucu biraz burada kaçıyor, bakınız şuanda 1 eylül atamasındaki öğretmenlere kararname verilmedi, atanmış öğretmenler halen işsiz yani.
Atanmış öğretmenlerin durumu buyken, bundan sonrasında kotalar konusunda ben iyimser olamıyorum.
İlk alımdaki öğretmen arkadaşlarımız 3 ay açıkta kaldılar, maaşsız, sonrasında bir umutla yeni ek atama açıldı; onlarda halen açıktalar.
MEB’den bir bürokrattı sanırsam bundan sonra bu kadar çok alım yapmayacağız diyen, pandemi devam ederken atanmışları işbaşı yaptırmıyorlar, pandemide günlük vaka sayısı her geçen gün rekor kırıyor ve ekonomiyi sekteye uğratıyor.
Yani gelen yeni bilgilerin her biri esasında iç açıcı değil.

Elimizde ki yegane pozitif durum alanımızda açığın çok olması ve online derslerle yürütülemeyecek olması.
Yani hali hazırda vaz geçilmesi en zor üç bölümden birisi özel eğitim, bunların arasında en az mezunu olanda biziz.

Güncel durumu da göz önüne almak lazım, yani potansiyel rakiplerinizden bahsediyorum.
2016 yılında Özel Eğitim açıldı ve ilk öğrencilerini aldı. Bu öğrencilerin hepsi bu sene mezun oldu.
2017 girişlililerin büyük bir kısmı ikinci üniversiteli oldu, bunlardan çoğunluğu bu seneye dahil oldu.

2016 yılının öğrencileri ygs 4 ile girmişti, sayısaycılar mevcut yani; sayısal yaparak ygs 4 sözel bölümüne rahatça girebildiler, belki bu yüzden tekrar alan değişti.
2017 yılının öğrencilerinden bu sene mezun olanlar hep 2.üniversite olarak okudular, çoğu diğer branşlardan atanamayan öğretmenler; eğitim bilimlerine hakimler.
Tabii 2016 yılı içinde aynı şey geçerli, en az 1/3’ü ikinci üniversite olarak okuyan tecrübelililer.
İşte bu saydıklarımın ortalaması, ilk üniversite okuyanların ortalama kpss puanından fazla olacak.
Ayrıca bu sene 2016+2017 karma mezunlar dahil olacak ve 2019-2020 karma kpss alımı olacak.
Yani ne desem bilemiyorum, gönlüm puanlar düşer herkes atanır diye dilek tutarken beynim hayal dünyasında yaşıyorsun diyor.

Bu kadar şeyi neden anlattım, bence alım sayısı azalmasa dahi puanlar yükselecek. Bu derken bana kızmayın diye açıklama yaptım bir sürü, neye dayanarak yükselir dediğimi anlayın diye.
Tabii her ne kadar taban puanlardan söz ediyor olsakta, esas olan sıralamadır; bunu unutmayın.

Merhaba sn. hocam,
Doğru, özel eğitime geçiş var. Lakin özel eğitimden de geçişler çok.
Puanı arşa fırlamış bazı öğretmenlik mezunları özel eğitim okuyor, atanıyor ve alan değişikliği yapıyor. Bu gittikçe sık karşılaştığım bir durum oldu. Eskiden daha fazla geçiş var, eğer okursanız sınıfınızdaki ikinci üniversite öğrencilerinin fazlalığı sizi şaşırtacak şekilde fazladır.
Geçişler gözünüzü korkutmasın yani, dengeleniyor bir şekilde.
Yalnız, 3.sınıftan başlama konusunda her hangi bir bilgi sahibi değilim. Özel ünirversitelerde olabilir, devlette özellikle bazı devlet üniversitelerinde sorun edebilirler.
Şuan okumaya başlamadıysanız önünüzde 3 sene var demek, bu 3 senenin ilk yılında rehabilitasyon merkezinde görev almanızı tavsiye edebilirim, öğrenci profilini görün.
Zira ben bunları yazarken sol elimde 3 tırnak izi var, öğrencilerimiz duygularını tırnakları ile kazıyarak ifade edebiliyor. Çoğu kişi bu durumdan çok rahatsız olabilir, deneyim ile gelmeniz faydanıza olacaktır.

Bence yine iki alım olur, çünkü adet haline dönüştü.
Mantıklı olan yöntemde bu bence.

Tabii tahmin, göreceğiz.

Merhaba hocam, ben şahsen ya sembolik sözlü sınavın kaldırılmasını bekliyorum ya da alımların yaz aylarına kaydırılmasını.
Sözlü sınav kaldırılırsa iki alım olur, kaldırılmaz ve yaza kaydırılırsa da yazın toplu tek alım olur kanaatindeyim.

Ben bu yıl hakkında net bir fikir sunamıyorum. Zira bu sene atanmayı bekleyenler çok karma bir grup. Önceki mezunları geçtim, 2016 girişlililer ve 2017 mezun olabildi, hatta 2018 girişlilierden bir kısmı dahi mezun oldu. Bunların çoğunluğu ikinci üniversite öğrencisi, çoğunluğu atanma derdinde, ikinci alımları beklemeyi göze almayabilirler. O zamanda ilk atamanın taban puanı her zamanki kadar düşmeyebilir.
Lakin ikinci alımda garantisiniz bence, hayırlı olsun.

Merhaba, alınan duyumlara göre 40 bin kişi garanti, lakin bazı belirsizlikler var.
İlk olarak alım sayısı, iki alım söz konusu olsa da tek alım tamamen imkansız değil.
Malum, iki alım olursa yüksek puanlı kişiler mağdur oluyordu.
Bunu engelleme niyeti ile tek alımla tüm işi bitirebilirler.
Tek alım aynı zamanda sözlü sınavdan kaçma bahanesi de olabilir.

Neyse, size dönelim. Özel eğitimin ağırlığı artacak diye düşünüyorum, kontenjan dahilinde daha fazla kişi atanacak.
2 alım olursa takvimin geçen seneye benzer olacağınız düşünüyorum.
İlk alım öğretmenleri mart-nisan gibi göreve başlar.

Mülakatlar tercihlerden önce yapılıyor bu arada.
İlk baş sıralamaya giriyorsunuz, sıralama sonrasında mülakata girip, aldığınız puan nihai oluyor.
Bu son puana görede atama sıralaması yapılıyor.
Sıralamanıza görede tercihlere yerleşiyorsunuz.

Merhabalar, söylemlere bizde tanık oluyoruz. Söylemlerin arasında ufakta olsa tek alım ihtimali var, maliyeden alınacak olura göre.

2. alımlar 2020 yılında ilk defa yeni mezunlarıda kapsadı. Bu bir istisna mı, bundan sonra böyle mi olacak belli değil.
Lakin yeni mezunlarında dahil edildiği buatamada taban puanlar yükseldi. 2020 mezunları bu ikinci alımlarda atanmasaydı daha düşük kapatırdı tüm bölümler.
Hal böyle olunca bundan istifade etmek isteyebilirler, yani yenileri de dahil edelim, eğitim bilimlerinde daha başarılı kişiler de dahil olsun düşüncesi doğabilir.

Resmi genel olarak görmek gerekiyor ve şuan biz resmin tamamına sahip değiliz aslında.
KoronaVirüs sonrası yeni hayat bize neler getirecek, mevcut ekonomi alımlara nasıl etki edecek bekleyip göreceğiz.

Ayrıca ben bu sene taban puanlarda bir yükseliş bekliyorum. Ya da sıralamalarda diyelim.
Zira 2020 mezunları daha hevesli, niye mi; onlarla mezun olanların bir kısmı atandı.
2021 mezunları ise daha agresif olacaktır, zira 2020 de mezun olanlar ikinci alımlara dahil edildi, bizi niye almıyorsunuz diye sosyal medya üzerinden çok ağır yüklenirler.

Tabii bu arada, size bir sorum var müsadeniz varsa, 2021 mezunu musunuz?
Eğer öyleyse ya da olacaksa, son sene stajlarınızda fakülte nasıl bir yol izledi?
2020 mezunları bir dönemde olsa birebir staj yaptılar, son sene stajlarını.
Lakin 2021 mezunları ne 3.sınıf 2.dönem stajlarını ne de 4.sınıf 1.ve 2. stajlarını yapamadı gibi.

Merhaba hocam, şimdiden başarılar diliyorum size.
Puandan ziyade sıralama olarak ilk binin içerisinde olursanız, çok rahat edersiniz.
Ben 700’lerdeydim, tek derdim hangi şehirlerin açılacağı idi.
Bölümün kapanma olasılığı derken, neyi kastettiğinizi tam olarak anlamadım hocam.
MEB’in kontenjan vermeme durumunu kastediyorsanız, hali hazırda 20k civarı açık varken çok zor.
Zaten bu sene 2k civarı kontenjan vererek durumu belli etti.
Üniversitelerde kapanma durumu ise ancak bir iki üniversite için olabilir, olmalı. Akademik kadrosuz özel eğitim veriliyor.

2021 Mezunu birisi bence hiç endişe etmemeli, hatta sizin seneniz olacak.
Zira özelde bile mezun kalmayınca, çok güzel şartlarda istihdam edileceksiniz.

Sertifika işinde ön yargılı olmayın, düz mantıkla çok doğru; olmamalı böyle bir durum.
Hatta ücretli öğretmenlikte olmamalı değil mi? Ama var, varsa güzellemenin yolunu bulmak gerekiyor.
Şöyle bir gerçekten bahsedeyim size, özel eğitim alan mezunu vasıfsız biri benim nazarımda sertifikalı vasıfsızdan daha kötü bir öğretmendir.
Özel eğitim mezunu vasıfsızlar var mı? Çok, yukarıda da dediğim gibi alandan bi’haber akademisyenler tarafından yetiştirilen özel eğitimciler var.
Bunun yanı sıra alanda çok açık var, doluncaya kadar boş mu kalsın?
20k civarı açık, tüm mezunları hemen atasak 4 yılda dolmaz. Peki bu açığa kalan öğrencileri ne yapalım?
Eldeki az sayıda öğretmene mi verelim? Yoksa ücretli öğretmenlere mi? Yoksa en azından sertifikalı eğitimcilere mi?

Benim partnerim sınıf öğretmeni ve sertifikalı olarak özel eğitim öğretmenliği yapıyor, aynı sınıftayız ve okuma yazma konusunda çokça şey öğrendim.
Üniversite okurken Okuma Yazma öğretimi dersine Sınıf Öğretmeni mezunu biri girmişti, pek birşey öğrenemedim; tek derdi renkli materyaller yapıp ilgi çekmekti.
Ben makale okumasam, eşimin ders notlarından (Samsun Zihin Engelliler Mezunu) birşeyler kapmasam, yani ekstra uğraş vermesem sertifikalı partnerimin yanında kendimi çok kötü hissederdim.
Çok vasıfsız kaldığımı düşünürdüm, ben düşünürdüm; peki düşünmeyenler var mı? Çok.

Uzaktan bakınca kötü birşey gibi gelen sertifikalılar, işin içine girince öyle değil.
Uzun bir yazı oldu kusara bakmayın.
Atanınca göreceksiniz çok azimli, iyi ve nitelikli ücretliler ve sertifikalılar da var; öğrencinin önüne vermek için tablet alıp kendi telefonunda takılan özel eğitimciler de.

Şimdi böyle uzun uzun sertifikalıları övünce bende onlardan olduğum sanılabilir, olsamda sıkıntı görmüyorum tabii, ben özel eğitim mezunuyum.
Fizik, İşletme, Adalet ve Özel Eğitim Öğretmenliği mezunuyum. Harp okullarında derslere girdiğim gibi 6 yıldan fazla devlette öğretmen harici görevlerde de yer aldım.

Sertifika için alandaki açık sayısı azalana kadar devam edecek. Çözüm yok ne yazık ki.
Ayrıca kapanma olasılığın anlamamıştım, açıklarsanız bir iki kelam dilim döndüğünce ederim.
İyi çalışmalar Sn. hocam.

Merhaba Sn Hocam, ek atama durumunda çok büyük ihtimalle atanırsınız, 41’e dahi gerek kalmaz.
71 puan civarı bizim bölüm için makul bir puan.

Merhaba sn Hocam, önü hiç bir şekilde kapanmaz diyemem.
Lakin hali hazırda 20k fazla açığın olduğu bir alandan bahsediyoruz.
Yıllık yeni mezun sayısı ise bu açığı 5 yılda anca kapatır.

Peki bu 5 yılda ne olur?
Emekli olan öğretmenler açığı büyütür.
Yeni açılan okullar açığı büyütür.
Ne yazık ki her geçen sene daha sık özel gereksinimli birey dünyaya geliyor, açığı büyütür.
2. üniversitesi olanlar alan değiştiriyor, açığı büyütür.
AÖF bu bölümü açar, 4 yıl sonra mezunları açığı daraltır.
Müthiş bir tedavi ile OSB, DS, DEHB vs. tedavi edilir, açığı kapatır.
Alan bilgisi gelir, açıkta bir değişiklik olmaz.
Sözleşmeli kalkar, açık değişmez.
Ücretli biter, açık artar.

Benim aklıma gelenler bunlar, şimdi siz ikinci üniversite olarak 3 yılda bitirebilirsiniz bu bölümü, okul öncesi çok ders sayılır kanımca.
Sizce bu 3 yılda hangi açık arttırıcı ve azaltıcı etkileri gözlemleriz?
Denkleme yenilerini eklemek mümkün ama bence ağırlık açığın artması yönünde.

Bakın, hükümet politika değiştirir ve özel gereksinimlilere yönelik alakayı kesip yeni özel eğitim öğretmeni almaz, o apayrı bir konu. Bence pek ihtimal dahilinde değil.

Ayrıca ikinci ünili olarak yüksek bir kpss puanı yaparsınız kanımca, atanma da kolay olur.
Artı Eksi listesi yapın, daha net görürsünüz ve ruhunuz rahatlar umarım.

2018 yılında 2817 öğrenci alınmış, bu öğrenciler önümüzdeki yaz mezun olacaklar. Yani tahmini olarak 2022 mezunlarının sayısı bu.
Bu sene, 2021, yaz dönemi iller arası öğretmen atamalarında açılan kontenjan 17 bin 238. Ki bu atamalarda dengeyi korumak için tüm açıklar listelenmez.
Örneğin benim görevli olduğum okulda 16 özel eğitim öğretmeni açığı varken, 2 kişi gösterilmiş durumda. Yani gerçek açık 17 bin 238’in çok üstünde.
Her yıl fazladan 500 öğrencinin mezun olduğunu hesaplarsanız;
Siz 1.sınıfı bitirince mezun olan sayısı 3k,
Siz 2.sınıfı bitirince mezun olan sayısı 3.5k,
Siz 3.Sınıfı bitirince mezun olan sayısı 4k ve
Siz mezun olunca mezun sayısı 4.5k yani toplam 15k yapar.

Abartılı haliyle bile güncel açık kapanmıyor.
Ayrıca her geçen sene daha çok özel gereksinimli birey dünyaya geliyor.
2000 yılında 250 çocuktan 1’i Otizm Spektrum Bozukluğuna sahipken günümüzde 54 çocuktan 1’i OSB. (CDC)
Diğer yetersizlik türlerini de hesaba katarsanız durumun vehametini ve Özel Eğitim Öğretmeni ihtiyacının ne yönde seyredeceğini anlarsınız.

Mezun olduğunuzda KPSS’de kalbur üstü bir puanla atanabilirsiniz yani, bölüm seçerken kıstasınız atanma kolaylığı ise bu cevap yeterli olacaktır.
Lakin sevdiğim ya da sevebileceğim bir iş için bölüm tercih edeceğim derseniz, burada yazanların pek bir önemi yok. Özel Eğitim Öğretmenliği nedir, nasıl ve kimlerle çalışırlar gibi sorulara ağırlık vermenizi tavsiye ederim.

2020 taban 66 oldu ama 2021 taban puanı daha da düştü.
Normal şartlar altında 2026 yılında mezun olsanız da atanma durumunda bir zorluk beklemiyorum.
Hatta daha çok özel eğitimci atanmalı ki dengelensin.

Bu arada 2022’de başlayıp 4 senede bitirme hedefiniz olmasın.
Ders saydırma ve üsten ders alma ile daha önce bitirmeye çalışın.

***Alımlarda verilen kontenjan diğerlerine nazaran çok gözükse de, esasında çok az.
Benim görev yaptığım okulda 16 özel eğitimci açığı var, kontenjan dahi verilmemiş.
Hesabını siz yapın. Çoğu okulda durum bu şekilde, görevlendirmeyle ya da ücretliyle aşılmaya çalışılan bir durum.

Yardımcı olabildiysem ne ala :)

Merhaba, özel eğitim öğretmenliği mevcut kontenjanlarla alım yapılmaya devam ettiği sürece 10 yıl kapanmaz.

Başka bir alternatifin yoksa, sadece Türkçe öğretmenliği ve Özel Eğitim Öğretmenliği arasında kaldıysanız ve tek kıstasınız atama ise kesinlikle Özel Eğitimi tercih etmenizi öneririm.